Yeni savcı adliyeden içeri girdi. Savcılık görevindeki ilk günüydü. Bakacağı
ilk dava Paschal Paskalides tarafından gönderilen bir cinayet davası idi.
Sanık bir Rum'du. Savcı ise Türk ve Türklerle Rumlar arasında katliamlara
varan çatışmalar başlamıştı.
Sanık tasarlayarak adam öldürmekten yargılanıyordu. Cezası idamdı. Sanık
cinayeti kabul ediyordu ama bunu tasarlamadığını söylüyordu. Ama Logundandis
adındaki polis sırf sanığı idam ettirebilmek için bazı tanıkların ifadesiyle
oynamış ve bir kavga sonucu işlenen cinayeti, planlı bir cinayet gibi
göstermişti.
Avukatlık yaptığı günlerden de aynı polisin birkaç defa yalan söylediğini
tespit etmiş olan Türk savcı şahit ifadelerindeki oynamaları hem polis
Lagudandis'i hem de tanıkları dinleyerek ortaya çıkardı. Dosyayı gönderen
Savcı Paschal ilk iddiasında ısrar ediyordu ama Türk savcı hukukta ve
dürüstlükte ısrarlıydı.
"Ben davayı mahkemeye götürürüm, gerisini hâkimler düşünsün demem, gerçek
neyse ortaya koyarım" dedi. Ayrıca sanık lehindeki delilleri de sanığın
avukatlarına ayrıntılarıyla bildirdi. Sanığın Rum olması, toplumlar
arasındaki düşmanlıklar, hatta birlikte görev yaptığı diğer savcının ısrarlı
tutumuna rağmen Türk savcı vicdanının sesini dinledi.
Sanık ceza aldı ama idam edilmedi. Bu nedenle "Rum'u ipten aldı" diye
Türkler tarafından bile eleştirildi ama kısa zamanda onun hukuka bağlılığı
ve vicdanı Rum yargıçlar arasında bile hak ettiği saygınlığı ve
güvenilirliği elde etti...
Bu Türk savcı bir Rum sanığın davasında gösterdiği vicdana ve hukuka
bağlılığı, ilerleyen yıllar boyunca halkın hukukunu Rumlara ve dünyanın geri
kalanına karşı da gösterecekti. Bir ulusun vicdanı ve bağımsızlık
mücadelesinin sembolü olarak tarihe geçecekti.
Onun bu hassas vicdanı ve hukuka bağlılığı uluslar arası arenada davasını
savunma gücünün ve saygınlığının da kaynağı oldu.
O; Rauf Denktaş'tı, 1948 yılında Kıbrıs'ta yaşanmıştı bu olay...
İmzasız bir mektupla adından söz edildiği için insanların yıllarca
hapsedildiği, telefonlarının dinlendiği, sahte tutanaklar düzenlenip, resmi
belgelerde açıkça tahrifatların yapıldığı, virüslü dosyalar gönderildiği ve
buna da utanmadan hukuk denildiği bugünlerdeyiz...
Rauf Denktaş'ı örnek alması gereken birçok savcı olduğu muhakkak.
Unutmamalılar ki, hukuk herkese lazım, eğer Rauf Denktaş o Rum sanığın
hukukunu korumasaydı, kendi hukukunu korumaya hakkı ve gücü olamazdı.
Bugünün savcıları da bir gün kendi hukuklarını korumak durumunda
kalabileceklerini unutmamalıdırlar.
Denktaş ile ilgili naklettiğimiz bu olay İhsan Tayhani'nin Kaynak
yayınlarından çıkan "Özgürlük Yolunda Bitmeyen Koşu- Denktaş Kitabı" adlı
kitabında anlatılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
"Bütün insanlar, bir toplumsal vücudun organlarıdır ve bu sebeple birbirine bağlıdır. "
Mustafa Kemal Atatürk